Alle Bøger

Sahanda Yumurta Denizanasi, Aha Ha, Pembe Peri Armadillo. Komik Hayvan Isimleri Bakanligi’na hos geldin! Buradaki hayvanlarin bir ortak noktasi var, hepsi isimlerini degistirmek istiyor. Bu kadar komik ama gercek isim bir araya gelince de Bakanlik’ta kahkaha eksik olmuyor. Buyuleyici hayvanlar ve onlarin bitmeyen kahkahalariyla dolu, cilgincasina eglenceli bir kitap bu. Peki ya sen, hayatinda hic Puskullu Hali Kopekbaligi gordun mu? Not: Bu isimlere inanamiyorsan, kitabin son sayfasina bir goz at.

Kömür Gözlü Kardan Adam icinde alti ayri masal bulunan bir kitaptir. Sade, sicacik anlatimi ve birbirinden güzel cizimleriyle bir cocugun karakter gelisimini destekleyici; hayal dünyasini, kelime hazinesini zenginlestirici bir icerige sahiptir. Kitapta iyilik, kanaatkarlik, merhamet, is birligi, sükür, cevre bilinci gibi degerler islenmektedir.

Topraga ekilen bir tohum neler yasar, hic merak ettiniz mi?

Oyleyse kucuk aycicegiyle tanismalisiniz!

Bir ayi yavrusunun hayatinin ilk yili nasil gecer, hic merak ettiniz mi?

Oyleyse kucuk ayiyla tanismalisiniz!

Minicik bir tohumun nasil dev bir bal kabagina donustugunu merak ettiniz mi hic?

O halde, kucuk bal kabagi ile tanismalisiniz!

Martin adindaki kucuk bocek, filozof Heidegger’in cesedinde bir seruvene cikiyor. Fanatik karincalar, cilgin makinalar ve sair kurtcuklarla dolu etlerden olusan bu evrende, bobregin kiyilarinda, kucuk Martin’e var olma nedenini bakalim kim soyleyebilecek?

Bu aksam Eski Atina’nin en unlu bilgileri, en iyi sairleri, mizahcilari, siyasetcileri ve buyuk filozof Sokrates muhtesem bir ziyafet icin bir aradalar. Soz sozu aciyor ve derin bir soruyu tartismaya basliyorlar: “Ask nedir?”

“Kucuk Filozoflar” dizisinin sansli okuru, bu kitapta essiz ve olaganustu bir seruvene atilacaksin: Bendeniz Jean-Jacques Rousseau. Degeri anlasilamamis bir muzisyen, gezgin bir filozof, dokuz koyden kovulmus dogrucu bir yazariim. Kalbimi butun ciplakligiyla acacagim sana. Cesaretin varsa, haydi dus pesime!

Insanlarla ve onlarin budalaliklariyla alay etmeyi cok iyi ogrendin, Erasmus. Aferin. Ama en basta kendinle dalga gecmeyi unutma. Filozof olmanin puf noktasi budur. Ahmaklarin en ahmagi kendini bilge sanan kisidir.

“Yurttas! Bu kitabi actigin an, gevezelerle ihtiraslilarin cenesini kapadigi adil bir devlete girmis olacaksin. Kilavuzun Sokrates olacak! Onun oldugunu mu saniyorsun? Yaniliyorsun: Cesitli kiliklarda caglar arasinda dolasiyor. Bugun de yeniden dogmak uzere.”

Birinci Dunya Savasi sirasinda sifre uzmanlarini almis bir telas: Gizli ajan Ludwig Wittgenstein’in defterindeki sozlerin anlami ne acaba? Sifreyi bakalim kim cozecek? Bu arada bir baska merak konusu: Ajan Wittgenstein neden bir hayvanin pesine dusmus?

Soguk bir kis gecesi, butun sehir uykuya dalmis, Descartes Amca’nin ise icine kurt dusmus, gozumne uyku girmiyor:
Iki kere iki yoksa dort etmiyor mu?
Acaba Kotu Cin beni kandiriyor mu?
Yoksa bu koca dunya bir ruya mi?”

Epiktetos kole olarak dogmustur. Bir bacagi sakattir, hasir bir yaygi uzerinde uykumaktadir. Ama Roma’nin en ozgur insandir. Hatta, soyleyenlere bakilirsa, Imparator’dan bile daha mutludur…

Hannah Arendt sahaya inen bir dusunur, inine kapanip oturmuyor. Kucuk tiyatrosunda da sahneye cikmak dusunmek, dusunmekse eylemde bulunmak demek. Oysa masa basinda calisan adamlarin tek bir fikri var: Kagittan bir dunya kurmak…

Durbununuze kavusmak icin kendinizi Cambridge sehrinden Guney kutbuna mancinikla firlattirmak istiyorsaniz, atis icin hesabinizi iyi yapmalisiniz! En kucuk bir hatada kendinizi Ay’in gizli yuzunde, Ptolemaios, Kopernik ve Galileo’nun yaninda bulabilir ve geri donmekte zorlanabilirsiniz.

Galileo cocukken pencereye gecip saatlerce yildizi göge bakarmis. Daha on yasinda gögün haritasini bellemis. Ama gezegen ve yildizlardan da cok bayildigi sey onlarin hareketleriymis. Sahi gökcisimlerinin hareketini belirleyen neydi? Nasil bir düzen vardi orada?

Daglarda inzivaya cekilmis olan Nietzsche dunyanin anlamini ve yasamin guzelligini kesfetmistir. Insanlarin arasina donup onlara harika bir armagan vermek, yasama sevincine giden sarp yolu gostermek ister.

Bir varmis bir yokmus, bir Unutkanlar Kralligi varmis. Tepesinde Kafalar, ovasinda Eller yasarmis. Kafalar Eller’i yonetirmis. Bir gun gelmis, Eller artik calismamaya karar vermis. Prenses Emel saraydan kacmis ve neler olup bittigini anlamak icin yola koyulmus. Bilin bakalim kimle tanismis?

Sokrates insanlari kendilerini bilmeye cagirir. Atina sokaklarinda yurur, rastladiklarinin yakasina yapisir: “Kendini bil! Servet pesinde kosma, hakikati ara, filozof ol!” Ama bu sozleri Atinalilarin hic hosuna gitmez. Bilge Sokrates yargilanip idama mahkum edilir.

Modern Insan hasta: Tekbenci denen korkunc yaratiklar, Modern Insanin zihninde yasayan Erlebnis halkini dunyadan koparmayi basardi. Ancak filozof Husserl tarafindan ozel olarak gorevlendirilen Edmund adli kucuk Erlebnis direniyor. Acaba zamanin akisini tersine cevirip, Bellegin Kapilarindan gecmeyi ve bilinci kurtaracak periyi bulmayi basarabilecek mi?

Bundan daha iyi bir dunya olamaz mi? Yasadigimiz dunya olabilecek dunyalarin en iyisi mi gercekten? Hikayemizde, Alman filozof Wilhelm Leibniz omrunun sonlarina dogru bir aksam, butun evreni aciklamak icin yazdigi satirlara artik son noktayi koydugunu dusunuyordu. Ne var ki kucuk dostu Theodore “kotuluk” sorununu anlamamisti: Insanlar bu kadar buyuk suclari nasil isleyebiliyordu?

Aksam cokmus. Filozof Paul Ricoeur kitaplari ve anilariyla bas basa, calismaya devam ediyor. Zamaninin dusunurlarine sorular sormak icin dunyanin dort bir yanini dolasmisti. Simdiyse omuzuna tunemis baykusuyla birlikte filozofumuz yeni bir yolun baslangicinda.

Kacin, kacin! Diyojen geliyor… Sizinle alay edecek, zenginliginizi kucumseyecek, gurur duydugunuz her seyi hice sayacak! Kimse onunla basa cikamaz; Buyuk Iskender bile kurtulamadı onun dilinden. Cunku Diyojen tam bir kopek: Ozgur, ofkeli, yenilmez; ama ayni zamanda Insan’in en iyi dostu.