Alle Bøger

Ne zaman bisiklet surecegim?

Ne zaman basket atabilecegim?

En sevdigim yemegi ne zaman yiyecegim? NE ZAMAN Buyutecegim?

Heyecanla bekledigi seyleri yapmak isterken hep ayni engelle, ayni cevapla karsilasiyor Bulut: Yapacaksin Ama ZAmani geldiginde. Bulut’un cani bu durumadan hic hoslanmiyor. Zamanin pesini birakmaya ise hic niyeti yok!
“Ne Zaman Buyuyecegim?”, buyumeyi ve zamani anlamaya calisan kucuk bir cocugun eglenceli hikâyesini anlatiyor.

Kümese yeni bir civciv geldi ve her sey degisti!
Gidakligil ailesinde yepyeni bir heyecan var: “Kücük bir yumurta!”
Yalniz kümesin agabey civcivi Gidik bu isten cok da memnun degil gibi…
Yarisi Yavaslar Kazanir kitabinin yazari Hatice Kübra Tongar’dan kardes kiskancligiyla ilgili sicacik bir masal…
Kümeslerin az biraz kiskanc civcivlerine kocaman bir öpücükle…

Rusya’da, daglarda on binlerce sivil halk, hem Ruslara, hem de onlara yardim eden Afganli askerlere karsi mucadele ediyordu… Ne yazik ki, mucadele imkânlari cok kisitliydi. Ruslarin ucaklari, tanklari, toplari ve otomatik silâhlari vardi. Ustelik askerleri cok iyi egitilmisti. Sirtlarinda kalin kurkler, ayaklarindasaglam pointler vardi.  Yiyecek ve icecekleri gayet boldu. Mucahitlerin ise cogu yari ciplakti. Bazen ot koku toplayip yiyorlardi. hastalandiklari zaman ne ilac, ne de doktor vardi. Ellerinde en basit piyade ve av tufekleri ile bu duzenli orduya karsi koymaya calisiyorlardi.

Türk kültürünün önemli destanlarindan Oguz Kagan Destani bugünün cocuklari icin düzenlendi. Oguz Kagan Destani’nda doga insan iliskilerinden savasa, kahramanliktan vatan sevgisine uzanan genis bir icerik yer aliyor.

Jozef bir terziydi. Musterilerine once bakiyor, sonra gozlerini kapatip onlar icin bir hayal kuruyor ve basliyordu dikmeye.

Kırt kırt, tıkır tıkır, pof pof!

Ortaya oyle guzel giysiler cikiyordu ki… Derken sonunda Jozef kendisi icin de bir hayal kurdu ve hayali rengârenk bir paltoya donustu.

Peki paltosu eskidiginde Jozef ondan nasil vazgececekti? Yoksa baska bir secenegği de var miydi?

“sarkili Masallar” serisinin bu ilk kitabında okurlarina hayal kurmak, yaraticilik, kimlik edinmek, ileri donusum ve vazgecmemek uzerine rengârenk bir masal anlatiyor.

Ustelik bu cok katmanli masal, ritmik sarkilarla da zenginlesiyor. Once Hayal
Kitabi sonundaki etkinlik sayfasiyla da masalin isaret ettigi ileri donusum fikrini pekistirebilir, hayatiniza katabilirsiniz.

Dunyanin en guzel ormaninda siradan bir agactir Pitipat. Ormandaki sekoya, mese, sarmasik, mantar, mantis bocegi pek ozel yeteneklerini ovguyle anlatirken, Pitipat soyleyecek bir sey bulamaz. Bir gun ormana gelen cocuklar Pitipat’a hayran kalir. Cocuklarin bu denli ilgisini ceken nedir acaba?

Milli Egitim Bakanligi’nin ilkogretim ogrencileri icin sectigi 100 Temel Eser arasinda yer alan “Otlegen Kusu”nda usta yazar Halil Kocagoz, Ege cevresinin essiz kiyilarini, daglarini, ormanlarini buyuk bir ustalikla tasvir ediyor. Siirlerle bezenmis tabiat tasvirlerinin yani sira yoreye ozgu oyunlar, gelenekler gorenekler, okuyuculara farkli bir dunyanin kapilarini aralıiyor.

Sultan Bayezid, ata binmekten, silah kullanmaktan hoslanmadigi icin, daha cok sakin bir hayati tercih ederdi. Vezirleri ise onun huzuru icin ellerinden geleni yapmalarina ragmen yine de basarili olamiyorlardi. Cünkü Sah Ismail, Anadolu topraklarinin bir kisminda saltanat kurmustu. Gectigi yerleri kan, ates, zulüm icinde birakiyordu.
Sultan Bayezid bu duruma seyirci kalamadi ve divani toplatti. Bu zalim saha bir elci göndermeye karar verdiler.
Ama böyle cesur, mert, kendisine ve temsil ettigi devletine karsi hakaret ve saldirilara gögüs gerecek bir elci bulunabilir miydi?

Ayni kitapta ‘FERMAN, VIRE, HÜRRİYET GECELERI, KERAMET’ adli öyküler de yer almaktadir.

Marti Deniz ve Penguen Derya birbirlerinin en yakin arkadaslari… Deniz ucmayi ogrendiginde Derya kendini terkedilmiş hissediyor. Ama Deniz’in basi derde girince onu kurtarmaya gelen Derya oluyor. Boylece muhtesem bir yetenegini de kesfediyor. Arkadasligin onemini ve farkli olmanin aslinda keyifli taraflari olabilecegini anlatan harika bir cocuk hikayesi…

Annesini kücük yasta kaybeden Pollyanna, birkac yil sonra babasinin da ölmesi üzerine, teyzesinin yanina gönderilir. Teyzesi iyi bir kadin olmasina karsin, biraz katidir. Kücük kiza bakmanin görevi oldugunu düsünür, ama cocugun ihtiyaci olan ilgi ve sevgiyi veremez. Ancak Pollyanna’nin neseli mizaci cevresindekileri etkiler ve yalniz bir cocugun yasamini cok daha güzel bir hale dönüstürür.

Yazildigi yildan beri bircok dile cevrilen ve cocuklarin cok sevdigi yapitlarin basinda gelen Pollyanna, ülkemizde de en cok okunan klasik cocuk romanlarindan biridir.