Alle Bøger

Betul, dunyayi kesfettikce, yeni seyler ogrendikceve sen ona arkadaslik ettikce her gun biraz daha buyuyor.

Kuzey Amerika’nin yaban topraklarinda harika hayvanlar yasar. Kurtlar sürüler halinde gezer, birbirinden güzel kuslar her mevsim yeni yavrular yetistirir, kunduzlar nehirlerde barajlar kurar, vasaklar av pesinde kosar… Ancak bu yabanil topraklarda yasam cok zorludur. Kislar cok uzun sürer ve her yeri kaplayan kar aylarca kalkmaz. Bahar gelip doga canlanmaya basladiginda bile hicbir sey kolaylasmaz, yiyecek bulmak ve daha da önemlisi birilerine av olmamak icin güclü ve akilli olmak gerekir.

Doganin tüm gücleriyle hüküm sürdügü bu topraklarda bir kurt yavrusu dünyaya gelir. Aslinda diger kurt yavrularindan pek bir farki yoktur, sadece güclü ve akilli olanlarin hayatta kaldigi bir ortamda sansin da yardimiyla yasar. Ancak insanlarla karsilastiktan sonra her sey degisir, bu noktadan sonra doganin ona verdigi yetenekler kendisini kurtarmasina yeterli olmayacaktir. Insanlarin yaptigi seyler, en degerli yeteneginin yani uyum saglama becerisinin bile anlamini yitirmesine yol acar. Artik yasam neredeyse akil disi bir maceradir.

Hic dusundunuz mu, bilim adamlari nasil insanlardir, nasil bir kisilikleri vardir ki insanlik icin durmaksizin calisir, fedakarlikta bulunurlar?
Ve nasil insanlardir ki buna ragmen genellikle hayattayken toplumda hak ettigi sayginligi gormez, hatta kimi zaman olay konusu bile edilirler?
Turkler’in Islam’la tanistigi 8., 9. ve 10. Yuzyillarda Avrupalilar karanliklar icinde iken, Anadolu Medeniyeti felsefe, bilim, sanat, tip, mimari, sehir duzenlemesi gibi alanlarda gorkemli basarilar elde etmishti. Tarihci Martin Kramer’in ifadesiyle “Eger 1000’li yillarda nobel odulleri dagitiliyor olsaydi, nerdeyse tumunu Anadoludakiler alirdi.”
Bati medeniyetine baktigimizda da, cagdas bilimin dogusunun yine arastirma, inceleme uzerine kurulu oldugunu goruruz. “Bilimsel devrim cagi” olarak bilinen 17. Yuzyil, evreni ve dogayi kesfetme niyetiyle arastirma yapan bilim adamlari ile doludur. Bu donemde Ingiltere, Fransa gibi ulkelerde kurulan tum bilim enstituleri, “Evrenin kanunlarini kesfederek onu tanima” hedefine benimsemistir. Ayni egitim 18.yuzyilda da devam etmistir. Newton, Kepler, Copernicus, Galileo, Pascal, Boyle, Paley, Cuvier gibi isimler, bilim dunyasina onemli katkilari bulunan bilim adamlarindan sadece birkacidir.
Iste bu kitapta, tarihten gunumuze kadarki surecteki yasamis olan bilim adamlarinin hayat hikayelerini bulacak; zorluklar karsisindaki kisilikli duruslarina, azimli calismalarina ve sonucunda da goz kamastirici basarilarina taniklik edeceksiniz.

Bir i Ates, inancli bir ailenin, evin buyuk oglu Kenan’in hirslariyla olan buyuk imtihanin hikâyesi. Bugun sana gelemiyorum. Cunku  yuregim kanarken sana gelemem. Yuzume bakinca, yuregimi en iyi sen gorursun. Gozlerimden istrabimi en iyi sen okursun. Belki otuz yil once, bir bayram sabahi, annemin avuclarina kapanip agladigim gibi aglarim bugun… O zaman sen yikilirsin. Hayir! Gorme agladigimi, duyma hickiriklarimi, ben aglayacak bir kose bulurum..

Osmancik, ailenin biricik cocugudur. Kotu emellerine yenik dusmus, gozlerini para hirsi burumus bir cete tarafindan kacirilir. Ailesi Osmancigin hayatindan cok endise etmektedir. Bir an evvel biricik yavrularina kavusmak isterler ve bunun icin ne gerekiyorsa yapmaya hazirdirlar. Fakat bunu yapmak o kadar kolay olacak mi?

Masum ve korumasiz bir cocuk olan Osmancik, onu cok seven ailesine kavusabilecek mi?

Ali ve Polat adli iki yoksul cocugun, dostluklarinin, paylastiklarinin, sevgilerinin, cesaretlerinin ve vicdanlarinin hikayesini, bu kez onlara en guzel meyvesini sunmak isteyen bir seftali agaci anlatiyor.

Ah su haylaz civcivler yok mu! Isiklar sonup de yataga girme zamani geldiginde, evde kopuyor bir tantana ve basliyorlar hep bir agizdan itiraz etmeye. Ama tum bu sevimli itirazlarin bir anda sonunu getirecek bir sey var…

Uykudan once okunacak kisa bir hikaye.

Uykudan Once Kisa Hikayeler dizisini olusturan kitaplarda, civcivlerimin itirazsız yataga girmesini saglayan en ozel hikayelerimi paylasiyorum sizlerle.ye.

Deniz yeni boya kalemleriyle hevesle boyama yapmaya baslar, ancak cizgilerin disina tasirdigi icin uzulur. Boyamayi beceremedigin ucurtma yapmak icin cesitli denemeler yapmasini izler.

Ve sonunda boyamayi nasil yapacagina karar verir. Cunku herkesin kendi tarzi vardir!
Cocuklara sinirlara bagli kalmamayi, denemekten korkmamalarini, yaptiklarindan keyif almalarinin onemini anlatan sicacik bir hikâye.