Alle Bøger

ATLAS – Kitalar, Denizler ve Kulturler Arasi Yolculuk Rehberi, sadece cografi bilgileri degil, ulkelerin karakteristik yonlerini de sunan buyuk boy haritalari, odullu tasarimi ve goz alici cizimleriyle sizi koltugunuzdan kipirdamadan dunya turuna cikariyor.

Dunyanin binbir harikasi ve ilgincligi arasinda rengârenk bir yolculuk. İzlanda’nın buzullari, Misir’in col kervanlari, Avustralya’nin ornitorenkleri, Madagaskar’in dev baobab agaclari, Meksikalilarin garip bayramlari ve Charlie Chaplin’den Halide Edip Adıvar’a ulkelerini gururlandiran isimler.

Tum dunyada buyuk ilgi goren, İzlanda’dan Polonya’ya, Amerika’dan İspanya’ya 37 dilde yayinlanan, cocuk kitaplarinda en prestijli odullerden Prix Sorcières (Fransa) ve Premio Andersen’i (İtalya) kazanan Atlas, devasa buzullardan kucucuk boceklere, dunyamizin barindirdigi akilalmaz cesitliligi ve goz alici renkleri kutlamak icin hazirlanmis gorsel bir festival.

Dostlugun isigi korkulari yener.

Kucuk tavsan bir geceyarisi uyandi. Karni cok acikmisti ama karanlik ormanda yiyecek aramaktan biraz korkuyordu. Pembe burnunu oynatarak caresizce havayi koklarken bir citirdi duydu, ardindan parlak bir isik gordu. Gecenin kocaman lambasi Ay miydi bu? Yoksa onun da mi uykusu kacmisti?

Aslinda son derece tonton ve sefkatli bir babaanne olan Hasibe Hesapoglu’nun hic beklenmedik bir sekilde cocuklarinin evine yerlesme macerasini anlatiyor. Torununun agzindan dinleyecek olursak olaylar tam olarak soyle gelisiyor:

Her sey babaannemin âniden kapida belirmesiyle basladi. Ayaginda pateni, ustunde balerin etegi ve pembe saclariyla bir babaanne ancak bu kadar kapida belirebilirdi!

Neredeyse bir barinagi  dolduracak kadar evcil hayvanın yani sira legolar, yapraklar, taslar, hayalî bir arkadas ve daha bir suru tuhaf seyle dolu 15 valiziyle bize yerlesmeye karar verdi!

İnsanin babaannesinin yaramaz bir cocuga donusmesi cok acayipti. Bazen oturup bagira cagira agladi, bazen de olur olmadik kahkahalar atti!

Kiyafetleri de arkadaslari da fikirleri de oyuncaklari da birbirinden garipti. Babaannem yuzunden ne uyuyabildik ne oturabildik ne de eglenebildik. Tek istedigimiz eski tonton, sefkatli babaannemizdi. Gerçek babaannemi o kadar ozlemistik ki…

Ve tam da artık ümidimizi kestigimiz anda isler degisti. Ne mi oldu? Babaannem geri dondu!

Merhaba dostum!

Sen bu satirlari okurken ben uzay mekigime binmis kesfedilmemis yeni bir gezegen bulmak icin uzayin derinliklerine dogru macerali bir yolculuga cikmis olacagim.

Ama merak etme! Bu kitap sayesinde bilgeliğimin bir kismini sana aktariyorum. ‘Uzay’ hakkında 50 kafa kasindiran sorunun cevabini birer birer anlatiyorum.

Kitabin satirlarinda dunyadaki en zor sorularin cevaplarini bulacaksin. İnanmiyorsan annene ya da babana sorabilirsin. Goreceksin ki sorularima cevap veremeyecekler. En azindan benim verdigim cevaplari…

Normalde sana kendini 10 saniyede imha edecek bir not yazardim. Ama soylediklerimi unutabilecegin ihtimaline karsi bu not hep burada kalacak. Kitabi okurken unuttugun, takildigin bir yer olursa bu notu yeniden okuyabilirsin.

Haydi bakalim sira sende! Artik hayatin gerceklerini ogrenme vaktin geldi!

“Sevginin buyuklugu nasil ifade edilir?”
Bu sorunun cevabini merakli bir cocugun renkli dunyasinda kesfetmeye hazir misiniz?

“Beni Ne Renk Sevdin Anne? annesinin kendisine olan sevgisinin buyuklugunu merak eden ve bunun cevabini renklerin dunyasinda arayan merakli bir cocugun oykusu.

Sevginin rengârenk oldugu ve anne sevgisinin bir cocugun hayal dunyasinda  bambaska bir yer aldigini gosteren bu sicacik oykuyu keyifle okuyacaksiniz…

Herkes zufara resmi cizebilir. Siz de cizebilirsiniz! Moni, resim derslerini cok severdi. Ilginc sekiller cizmeye ve renklerle oynamaya bayilirdi. Fakat bir gun tuhaf bir sey oldu. Moni resim cizemedi. Hem de zufara resmini… Ogretmeni, Moni’yi hayal ettigi her zufarayi cizebilecegi konusunda cesaretlendirmeye calissa da o ikna olmuyordu. Ancak ogretmeninin pes etmeye niyeti yoktu. Tabii Moni’nin de… Peki Moni, zufara resmi cizebildi mi?

Hayal etmenin, kendine inanmanin, azim ve cesaretin onemini vurgulayan “Benim Zufaram Ucabilir”, kendini kesfetmek ve ozgurce hayal etmek isteyen herkesi buyuleyici dunyasina ortak olmaya davet ediyor.