Viser alle 2 resultater

Special Bøger

Cocukluk

Original price was: 40,00 kr..Current price is: 30,00 kr.. inkl. moms

Çocukluğumun oturma odasında tek başımayım. Eskiden burada annem şarkı söyler, babam yıllardır görmediğim yasak kitabı okur, ağabeyim ise bir tahtaya çivi çakardı. Bunların hepsi asırlar evveldi ve o zamanlar, çocukluğun sonsuza dek süreceğini acıyla hissetsem de, daha mutluydum gibime geliyor… Bundan sonra evde uyumaya devam etsem de, bu gece oturma odasıyla vedalaştığımı hissediyorum. Yatmak içimden gelmiyor, uykum da yok. Derin bir hüzün içindeyim. Sardunyaları cam kenarından kaldırıyorum ve gökyüzüne, esip geçen bulutların arasında hafifçe sallanan yeni ayın beşiği altında ışıldayan küçük yıldıza bakıyorum. Johannes V. Jensen’in, birçok kere okuduğumdan uzun bölümlerini ezbere bildiğim Buzul adlı romanından birkaç satırı kendi kendime söylüyorum: “Kâh sabah kâh akşam yıldızı gibi parlıyor annesinin koynunda öldürülen küçük kız, sonsuz yollarda beyaz ve dalgın, yalnız başına gezen, kendi oyununa kapılmış bir çocuk ruhu gibi.” …

Bu cümleler, bana ebediyen kaybettiğim Ruth’u hatırlatıyor ve gözlerimden yaşlar akıyor. Küçük, kalp şeklinde ağzıyla, gözleri parlak ve kudretli Ruth. Herkese laf yetiştiren, yüreği sevgi dolu, küçük, kayıp arkadaşım. Arkadaşlığımız da çocukluğum gibi sona erdi. Güneş yanığı gibi, çocukluğumun son parçacıkları şimdi üstümden pul pul dökülüyor ve altından ters, imkânsız bir yetişkin beliriyor. Gece, pencerenin önünden geçedursun, şiir defterimi okuyorum ve ben farkına varmadan, çocukluğum usulca, hayatımın sonuna kadar benim için bir bilgi ve tecrübe kaynağı olacak, şu insan ruhunun kütüphanesi olan belleğimin dibine çöküyor.

Tove Ditlevsen, Kopenhag Üçlemesi ile dünyada kadın edebiyatının ve (Ferrante Knausgaard’ın ardından da) otobiyografik anlatının yeni simgesi haline geldi.

Genclik

Original price was: 40,00 kr..Current price is: 30,00 kr.. inkl. moms

Eve dönerken hep bebek arabalarının içine göz atıyorum çünkü fırfırlı yastıklara avuç içlerini yaslayarak uyuyan bebeklere bakmaya bayılıyorum. Bir şekilde hislerini açığa vuran insanlara da bakmayı seviyorum. Çocuklarını okşayan annelere bakmayı seviyorum ve el ele yürüyen, birbirlerine apaçık âşık olan genç bir çifti takip edip yolumu uzatmaktan üşenmiyorum.

Bana hazin bir mutluluk ve gelecek için belirsiz bir umut veriyor bunlar… Yalnızlığı, aile ve akrabadan tamamen yoksun olmayı, bir çatı katında, tek bir mumu, kâğıdın üstünden haşırdayarak geçen bir kalemi ve şimdilik yüzü ve ismi benden saklı bir adamı düşünüyorum.

Ölüm bir zamanlar zannettiğim gibi yumuşak bir kendinden geçiş değil. Zalim, iğrenç ve pis kokulu. Kendi kendime sarılıyorum, genç ve sağlıklı olduğuma seviniyorum. Yoksa gençliğim sadece bir yokluk, bir an evvel geride bırakmak istediğim bir engel.

Tove Ditlevsen

Tove Ditlevsen, Kopenhag Üçlemesi ile dünyada kadın edebiyatının ve (Ferrante ve Knausgaard’ın ardından da) otobiyografik anlatının yeni simgesi haline geldi.