Mimarideki Osmanli Mührü Mimar Sinan
Sinan camileri böylesine bir bütünsellik icerir: Mermeri sanatla, sanati hayatla bulusturur. Daha avluda sasirip büyülenmeye baslarsiniz. O saskinlik ve hayranlik deminde, kapiya ve pencerelere bakin: Pencerelerle duvarlarin büyüleyici uyumunu, kündekari kapinin kubbelere yükselisini, kudret eliyle serpistirilmis hissini veren “cil cil kubbe”lerin yer yer minarelesip gözü hic rahatsiz etmeden sonsuzluga ulasimini seyredin…
Sonra, Yahya Kemal’in siirinin icine girer gibi, camiye girin, kürsünün mihrapla, mihrabin minberle, hem birbirinden bu kadar farkli ve bagimsiz, hem birbirine bu kadar yakin, böylesine derin ve huzurlu bir ic iceligin nasil saglandigini düsünün… Kubbelerdeki sadelikle duvarlardaki renk cümbüsünün zit gibi duran karakterlerinde Sinan’in ruh halini cözmeye calisin: Imkansiza asik olan deha, her eserinde “imkansiz”i denemis ve gercek hayatta yapamadigini yapip “zitlarin estetik uyumu”nu yakalamistir!
“Ve minel ask!”
Unutmayin: Sanat, “sonsuz”un ve “ask”in adidir.
Forfatter |
Yavuz Bahadiroglu |
---|---|
Forlægger |
Panama Yayincilik |
50,00 kr. inkl. moms
4 på lager